Öğretmenim Sensiz Asla
Bu ülkede sana hiç “ günaydın, merhaba” dememiş bir insan var mıdır? “Benim
öğretmenim…” diye başlayan cümle kurmamış kimse bulabilir misin? Kimi zaman
tebessümle, kimi zaman da buğulu gözlerle paylaştığımız birçok anımızda hep sana
dair kesitler vardır…
Öğretmenim, her çağda, her toplumda rollerin farklılaşarak, gelişerek değişse de
toplum mimarlığında emeğin en büyüğü her zaman senin olmuştur… Senin terin, göz
nurun vardır her toplumun, her bireyin gelişim, değişim ve dönüşümünde…
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, toplum mühendisliği yapmak isteyenler, önce senin
şekillenmene el atarlar… Seni kendilerine benzetmelidirler ki yetiştirdiklerin
de sana ve onların istedikleri ölçütlere uygun olsunlar…
Biliyorum, çoğu zaman ev kiranı, taksitlerini ödemekte zorlanırsın… Ayda bir
kitap bile almak istesen belki çocuğunun harçlığını azaltmak zorunda kalırsın…
Bilgisayar almaya kalksan bir yıl boyunca yeni bir taksit yapmak zorunda
kalırsın… Yine çok iyi biliyorum, tablet bilgisayarlardan almak en büyük hayalin
şu anda… Evet, hayal… Çünkü o tabletin bir tanesi, senin bir aylık maaşınla eş
değer neredeyse...
Senin okuduğun okullarda, fakültelerde bırakın tableti, bilgisayar bile yoktu…
Bilgiye, ancak koca koca birçok ciltlerden oluşan ansiklopedilerden
ulaşabiliyordun... Ya da kısıtlı sayıdaki kütüphanelerden… “Aktif öğrenmeyi”
tahta başında, konferanslarda anlatan hocaların vardı! İyi ders anlatmayı,
programları iyi uygulamayı ve sonra öğrettiklerini ölçmeyi öğrettiler hep sana…
İyi ders anlatan, iyi öğretmendir, dediler hep…
Öğretmenim, dünyanın kocaman bir köye döndüğü çağımızda değişim ve gelişimler de
o kadar hızlı olmaya başladı ki… Bunun sen de farkındasın… Belki bazen aklın
karışıyor… Bilgiler hızla el değiştiriyor, hesaplanamaz bir bilgi kirliliği
var... Teknolojiler hızla gelişiyor, buna paralel çocuklarımız da bambaşka bir
kuşak oluşturuyor… Aslına bakarsan, bu değişimler son derece doğal… Hangimiz,
geçen çağın kalıplarıyla yaşıyor ve düşünüyoruz ki… Ama çok önemli bir farlılık
var ki bu çağdaki değişim ve dönüşümler son derece hızlı…
Sevgili öğretmenim, şöyle bir düşün… 20 yıl önce kimsenin cep telefonu,
bilgisayarı bile yoktu! Acaba, 20 yıl sonra bazı okullar bile kalabilecek mi?
Çocuklarımızın hayata atılacakları 2020’li 2030’lu yıllarda onları nasıl bir
dünya bekliyor? Bizi ve çocuklarımızı, hayallerimizi bile zorlayan çok ama çok
farklı bir çağ geliyor…
Şuna inanıyorum ki her çağın değişim ve dönüşümlerine rağmen her zaman sen, en
iyi öğrenme arkadaşı, kılavuzu oldun… Kitaplar dijital, z-kitaplar da olsa,
tahtaların yerini smart tv’ler de alsa, çantalar, defterler, araçlar tablete,
dijitale de dönüşse, dersler sanal ortamda da yapılsa bütün bunların maestrosu
sen olacaksın… Yeter ki hayatı yeniden besteleyen bu çağı doğru anlayalım, doğru
yorumlayalım…
Bunca yıllar, her türlü zorluğa karşın meslek etiği ve hümanizmanla insanlığı
buralara kadar taşıdın… Bundan sonra da sana çok ama çok ihtiyacımız var…
İnsanı ancak insan yetiştirir… Unutma, bilgi ve eğitim teknolojilerini
geliştiren de insan…
Ve yine unutma öğretmenim, sensiz asla…